Pazar05.05.2024

"Nefis" kavramı hakkında bilgi verir misiniz?

"Nefis" kavramı hakkında bilgi verir misiniz?

Ziyaretçi

Tasavvuf

Tasavvuf ne demektir? Tarikat ne demektir? Affetme duygusu nasıl geliştirilebilir? Ahilik kavramı hakkında bilgi verir misiniz? Allah sevgisi ne demektir?

Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Sorular

TASAVVUF

Cevap Gönder:

Misafir Kullanıcı tarafından yazılan
Çok kıymetli olmak, cimrilik etmek, haset etmek, nazar etmek, kadın adet görmek, layık görmemek anlamlarındaki "n-f-s" kökünden türeyen nefs (çoğulu, enfüs ve nüfus) sözlükte ruh, can, akıl, insanın şahsı, bir şeyin varlığı, zatı, içi, hakikati, beden; ceset, kan, azamet, izzet, kötü söz, bir şeyin cevheri, arzu ve istek demektir. İnsandaki nefsin mahiyeti hakkında ihtilaf edilmiştir. Nefsin, ruhani bir cevher ve gözle görülmeyen latif bir varlık olduğunu, nur ve ziyadan yaratıldığını söyleyenlerin yanında latif bir cisim, kan ve araz olduğunu söyleyenler de olmuştur. Bilginlerin çoğunluğuna göre ruh ile nefis ayrı şeylerdir. Ruh ve nefsin aynı şeyler olduğunu söyleyenler de olmuştur. Nefs kavramı Kur’an’da tekil ve çoğul olarak 295 defa geçmiş ve Adem (a.s.) (Nisa, 4/1; En’am, 6/98), anne (Nur, 24/12), insan (Maide, 5/45), ehl-i din (Nur, 24/61), can (Nisa, 4/66), ruh (En’am, 6/93), beden (Al-i İmran, 3/185), bedenle beraber ruh (Bakara, 2/286), Allah’ın zatı (Al-i İmran, 3/28), kişi (Bakara, 2/286), kendisi (Fussilet, 41/46), hem cins (Tevbe, 9/128), insanın iç alemi (Bakara, 2/248), ilahi tekliflere, emir ve yasaklara, müjde ve uyarıya muhatap olan insanın manevi varlığı (Yusuf, 12/53; Kıyame, 75/12; Fecr, 89/27) kalp, göğüs (Bakara, 2/77, 109) ve cins (A’raf, 7/118) anlamlarında kullanılmıştır. Nefs, hem insanın maddi varlığını ve hem de insanda var olan fakat gözle görülmeyen, iyi ve kötüyü arzu eden manevi varlığını ifade eder: "O Allah ki, sizi bir tek nefisten inşa etti." (En’am, 6/98); "Gerçekten nefis kötülüğü emreder." (Yusuf, 12/53); "Hayır daima kendini kınayan nefse yemin ederim." (Kıyame, 75/2); "Ey huzura eren nefis! " (Fecr, 89/29); "Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne fısıldadığını biliriz." (Kaf, 50/16) ayetleri ve "İnsanın en büyük düşmanı nefsine (heva ve hevesine) uymasıdır." (Acluni, I, 160) hadisinde geçen "nefs" kelimesi bu manayı ifade eder.

 

Tasavvufta nefs kavramı, kendisinde iradi hareket, duygu ve hayat kuvveti bulunan latif bir cevher şeklinde tanımlanmaktadır. Kötülüğü emreden anlamına geldiği gibi, Allah tarafından insana üflenen ve ruh-i Rahmani, ilahi ben anlamında da kullanılmıştır. Mutasavvuflar nefsi; nefs-i emmare, nefs-i levvame, nefs-i kamile, nefs-i raziye, nefs-i merdıyye, nefs-i mutmainne, nefs-i mülheme, nefs-i zakiye ve nefs-i safiye kısımlarına ayırmışlardır.

 

Sözlükte "emredici nefis" anlamına gelen nefs-i emmare, dini bir kavram olarak, kötülüğü ve şerri şiddetle emreden nefis demektir. Kur’an’da Hz. Yusuf’un dilinden şöyle buyrulmaktadır: "Ben nefsimi temize çıkaramam. Kuşkusuz nefis, kötülüğü durmadan emreder." (Yusuf, 12/53) Nefs-i emmare, kötü fiil ve davranışların kaynağıdır. Gerçekte insan nefsi tek bir şeydir. Ancak o bulunduğu duruma göre çeşitli sıfatlarla nitelenebilmektedir. Şehvete tabi olup, üzerine gazap hakim olduğu zaman sahibine kötülük yapmasını emreder. Kötülüğü şiddetle arzulama, nefsin tabiatındandır. Ancak Allah’ın emir ve yasaklarına riayet ederek, ilahi rahmetin gölgesi altına sığınanlar, nefsin arzuladığı haram şeyleri işlemekten kaçınırlar. İyiliğe yönelen kimselerin üzerinde nefsin yaptırım gücü azalır.

 

Sözlükte "olgun nefis" anlamına gelen nefs-i kamile, tasavvufta, bütün olgunluk özelliklerini elde etmiş, irşad durumuna geçmiş nefis demektir. Buna nefs-i kudsiyye, nefs-i safiyye ve nefs-i zekiyye de denilir.

 

Sözlükte "kınayıcı nefis" anlamına gelen nefs-i levvame tasavvufta, kalbin nuru ile bir parça nurlanmış, o nur ölçüsünde uyanıklık kazanmış nefis demektir. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır: "Hayır, daima kendini kınayan nefse and içerim." (Kıyame, 75/2) Bu nefis, kıyamet günü dünyada iken yaptığı kötülüklerden ve elindeki imkan ve fırsatları en iyi şekilde değerlendirmediğinden dolayı pişmanlık duyar. Levvame sıfatını alan nefis, yaptığı kötü işlerin farkındadır, gafletten bir nebze sıyrılmıştır. Yeterince olgunlaşmadığı için kötülükleri işlemeye devam eder. Ancak bununla birlikte nefsini hesaba çeker ve yaptığı kötülüklerden tevbe eder.

 

Sözlükte "hoşnut olunan nefis" anlamına gelen nefs-i mardiyye, tasavvufta, bütün benliği ile Hakk’a teslim olan, Allah’ın kendisinden razı olduğu nefis demektir. Bu niteliğe kavuşan nefis, insanları sırf Allah rızası için sever, onların kusurlarını affeder, şefkat ve merhamet sahibidir, nefis muhasebesini en iyi şekilde yapar, cömert, hassas ve ince düşünceli bir yapıya sahiptir. Böyle nefisler için Allah kıyamet günü şöyle buyuracaktır: "Ey huzura eren nefis, sen Allah’tan ve O da senden razı olarak Rabbine dön! (İyi) Kullarımın arasına gir! Cennetime gir! " (Fecr, 89/27-30)

 

Sözlükte "doyuma, huzura, rahata kavuşmuş nefis"anlamına gelen nefs-i mutmainne dini bir kavram olarak, iman eden, İslam’ın emir ve yasaklarına uyan, bu konularda hiçbir şüphe ve tereddütü olmayan, neticede Allah ile manevi bir bağ kuran ve bunun lezzetine ulaşan nefis demektir. Fecr suresinin son ayetlerinde bildirilen ve "Cennetime gir" hitabına mazhar olan bu nefistir (Fecr, 89/27-30). Bu niteliğe kavuşan nefis, cömertlik, doğruluk, alçak gönüllülük, güler yüzlülük, tatlı dillilik gibi güzel huy ve sıfatları kazanmıştır. Daima tevekkül, tefviz, teslim, sabır ve rıza halleri içindedir.

 

İlham edilmiş nefis demektir. Bundan maksat, insana iyiliği ve kötülüğü, hayır ve şerri birbirinden ayırdedebilecek yeteneğin verilmiş olması demektir. Kur’an’da; "Kişiye ve onu şekillendirene, sonra da ona iyilik ve kötülüğü ilham edene and olsun." (Şems, 91/7) denilmektedir.

 

Sözlükte "razı olan, hoşnut kalan nefis" anlamına gelen nefs-i radiye, tasavvufta, her yönüyle Hakk’a yönelen, Allah’tan gafil olmama şuuruna eren ve O’ndan razı olan nefis demektir. Bu mertebedeki nefis, kendi iradesinden vazgeçip Hakk’ın iradesine tabi olur. Hiçbir şeyden şikayetçi olmaz. Nefs-i radiye, Allah için ibadet, zikir ve taat ile meşgul olarak dünyaya gönül vermeyen, hayvani nefsin arzu ve isteklerini terkeden, Allah’ın sevgi ve rızası dışında bütün arzu ve isteklerini bırakan kamil kimsenin ruhudur. Bu makama erişmiş olan kimse, şüpheli şeylerden uzak durur (vera), keşif ve keramet sahibi olur. Allah Teala bu mertebeye erişenlere, "Ey huzura eren nefis! Razı olmuş ve (Allah tarafından) razı ve hoşnut olunmuş olarak Rabbine dön! " (Fecr, 89/27-28) diye hitap edecektir.

bu yoruma cevap yazıyorsunuz...

Bu Soruya Gelen Cevaplar:

Misafir KullanıcıÇok kıymetli olmak, cimrilik etmek, haset etmek, nazar etmek, kadın adet görmek, layık görmemek anlamlarındaki "n-f-s" kökünden türeyen nefs (çoğulu, enfüs ve nüfus) sözlükte ruh, can, akıl, insanın şahsı, bir şeyin varlığı, zatı, içi, hakikati, beden; ceset, kan, azamet, izzet, kötü söz, bir şeyin cevheri, arzu ve istek demektir. İnsandaki nefsin mahiyeti hakkında ihtilaf edilmiştir. Nefsin, ruhani bir cevher ve gözle görülmeyen latif bir varlık olduğunu, nur ve ziyadan yaratıldığını söyleyenlerin yanında latif bir cisim, kan ve araz olduğunu söyleyenler de olmuştur. Bilginlerin çoğunluğuna göre ruh ile nefis ayrı şeylerdir. Ruh ve nefsin aynı şeyler olduğunu söyleyenler de olmuştur. Nefs kavramı Kur’an’da tekil ve çoğul olarak 295 defa geçmiş ve Adem (a.s.) (Nisa, 4/1; En’am, 6/98), anne (Nur, 24/12), insan (Maide, 5/45), ehl-i din (Nur, 24/61), can (Nisa, 4/66), ruh (En’am, 6/93), beden (Al-i İmran, 3/185), bedenle beraber ruh (Bakara, 2/286), Allah’ın zatı (Al-i İmran, 3/28), kişi (Bakara, 2/286), kendisi (Fussilet, 41/46), hem cins (Tevbe, 9/128), insanın iç alemi (Bakara, 2/248), ilahi tekliflere, emir ve yasaklara, müjde ve uyarıya muhatap olan insanın manevi varlığı (Yusuf, 12/53; Kıyame, 75/12; Fecr, 89/27) kalp, göğüs (Bakara, 2/77, 109) ve cins (A’raf, 7/118) anlamlarında kullanılmıştır. Nefs, hem insanın maddi varlığını ve hem de insanda var olan fakat gözle görülmeyen, iyi ve kötüyü arzu eden manevi varlığını ifade eder: "O Allah ki, sizi bir tek nefisten inşa etti." (En’am, 6/98); "Gerçekten nefis kötülüğü emreder." (Yusuf, 12/53); "Hayır daima kendini kınayan nefse yemin ederim." (Kıyame, 75/2); "Ey huzura eren nefis! " (Fecr, 89/29); "Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne fısıldadığını biliriz." (Kaf, 50/16) ayetleri ve "İnsanın en büyük düşmanı nefsine (heva ve hevesine) uymasıdır." (Acluni, I, 160) hadisinde geçen "nefs" kelimesi bu manayı ifade eder.

 

Tasavvufta nefs kavramı, kendisinde iradi hareket, duygu ve hayat kuvveti bulunan latif bir cevher şeklinde tanımlanmaktadır. Kötülüğü emreden anlamına geldiği gibi, Allah tarafından insana üflenen ve ruh-i Rahmani, ilahi ben anlamında da kullanılmıştır. Mutasavvuflar nefsi; nefs-i emmare, nefs-i levvame, nefs-i kamile, nefs-i raziye, nefs-i merdıyye, nefs-i mutmainne, nefs-i mülheme, nefs-i zakiye ve nefs-i safiye kısımlarına ayırmışlardır.

 

Sözlükte "emredici nefis" anlamına gelen nefs-i emmare, dini bir kavram olarak, kötülüğü ve şerri şiddetle emreden nefis demektir. Kur’an’da Hz. Yusuf’un dilinden şöyle buyrulmaktadır: "Ben nefsimi temize çıkaramam. Kuşkusuz nefis, kötülüğü durmadan emreder." (Yusuf, 12/53) Nefs-i emmare, kötü fiil ve davranışların kaynağıdır. Gerçekte insan nefsi tek bir şeydir. Ancak o bulunduğu duruma göre çeşitli sıfatlarla nitelenebilmektedir. Şehvete tabi olup, üzerine gazap hakim olduğu zaman sahibine kötülük yapmasını emreder. Kötülüğü şiddetle arzulama, nefsin tabiatındandır. Ancak Allah’ın emir ve yasaklarına riayet ederek, ilahi rahmetin gölgesi altına sığınanlar, nefsin arzuladığı haram şeyleri işlemekten kaçınırlar. İyiliğe yönelen kimselerin üzerinde nefsin yaptırım gücü azalır.

 

Sözlükte "olgun nefis" anlamına gelen nefs-i kamile, tasavvufta, bütün olgunluk özelliklerini elde etmiş, irşad durumuna geçmiş nefis demektir. Buna nefs-i kudsiyye, nefs-i safiyye ve nefs-i zekiyye de denilir.

 

Sözlükte "kınayıcı nefis" anlamına gelen nefs-i levvame tasavvufta, kalbin nuru ile bir parça nurlanmış, o nur ölçüsünde uyanıklık kazanmış nefis demektir. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır: "Hayır, daima kendini kınayan nefse and içerim." (Kıyame, 75/2) Bu nefis, kıyamet günü dünyada iken yaptığı kötülüklerden ve elindeki imkan ve fırsatları en iyi şekilde değerlendirmediğinden dolayı pişmanlık duyar. Levvame sıfatını alan nefis, yaptığı kötü işlerin farkındadır, gafletten bir nebze sıyrılmıştır. Yeterince olgunlaşmadığı için kötülükleri işlemeye devam eder. Ancak bununla birlikte nefsini hesaba çeker ve yaptığı kötülüklerden tevbe eder.

 

Sözlükte "hoşnut olunan nefis" anlamına gelen nefs-i mardiyye, tasavvufta, bütün benliği ile Hakk’a teslim olan, Allah’ın kendisinden razı olduğu nefis demektir. Bu niteliğe kavuşan nefis, insanları sırf Allah rızası için sever, onların kusurlarını affeder, şefkat ve merhamet sahibidir, nefis muhasebesini en iyi şekilde yapar, cömert, hassas ve ince düşünceli bir yapıya sahiptir. Böyle nefisler için Allah kıyamet günü şöyle buyuracaktır: "Ey huzura eren nefis, sen Allah’tan ve O da senden razı olarak Rabbine dön! (İyi) Kullarımın arasına gir! Cennetime gir! " (Fecr, 89/27-30)

 

Sözlükte "doyuma, huzura, rahata kavuşmuş nefis"anlamına gelen nefs-i mutmainne dini bir kavram olarak, iman eden, İslam’ın emir ve yasaklarına uyan, bu konularda hiçbir şüphe ve tereddütü olmayan, neticede Allah ile manevi bir bağ kuran ve bunun lezzetine ulaşan nefis demektir. Fecr suresinin son ayetlerinde bildirilen ve "Cennetime gir" hitabına mazhar olan bu nefistir (Fecr, 89/27-30). Bu niteliğe kavuşan nefis, cömertlik, doğruluk, alçak gönüllülük, güler yüzlülük, tatlı dillilik gibi güzel huy ve sıfatları kazanmıştır. Daima tevekkül, tefviz, teslim, sabır ve rıza halleri içindedir.

 

İlham edilmiş nefis demektir. Bundan maksat, insana iyiliği ve kötülüğü, hayır ve şerri birbirinden ayırdedebilecek yeteneğin verilmiş olması demektir. Kur’an’da; "Kişiye ve onu şekillendirene, sonra da ona iyilik ve kötülüğü ilham edene and olsun." (Şems, 91/7) denilmektedir.

 

Sözlükte "razı olan, hoşnut kalan nefis" anlamına gelen nefs-i radiye, tasavvufta, her yönüyle Hakk’a yönelen, Allah’tan gafil olmama şuuruna eren ve O’ndan razı olan nefis demektir. Bu mertebedeki nefis, kendi iradesinden vazgeçip Hakk’ın iradesine tabi olur. Hiçbir şeyden şikayetçi olmaz. Nefs-i radiye, Allah için ibadet, zikir ve taat ile meşgul olarak dünyaya gönül vermeyen, hayvani nefsin arzu ve isteklerini terkeden, Allah’ın sevgi ve rızası dışında bütün arzu ve isteklerini bırakan kamil kimsenin ruhudur. Bu makama erişmiş olan kimse, şüpheli şeylerden uzak durur (vera), keşif ve keramet sahibi olur. Allah Teala bu mertebeye erişenlere, "Ey huzura eren nefis! Razı olmuş ve (Allah tarafından) razı ve hoşnut olunmuş olarak Rabbine dön! " (Fecr, 89/27-28) diye hitap edecektir.14 Şubat 2015 - 08:07:18

Son Sorular:

2428 Gün 10 Saat 39 dk. önce soruldu

Guinness rekorlar kitabına nasıl başvurulur?

Ceylan Ahıgül sordu

2998 Gün 0 Saat 51 dk. önce soruldu

lipomagnet nedir? lipo magnet işe yarar mı?

ece çakır sordu

3028 Gün 15 Saat 32 dk. önce soruldu

Goji berry aktarlarda bulunur mu?

Erhan Yiğit sordu

3038 Gün 13 Saat 14 dk. önce soruldu

deyim olarak adı çıkma ne demek?

cansu sordu

3042 Gün 8 Saat 33 dk. önce soruldu

Hayvanların olmadığı bir dünya bizi nasıl etkiler?

mustafa 224 sordu

3050 Gün 7 Saat 38 dk. önce soruldu

kumru kuşu vurmak günahmı?

emre sordu

3053 Gün 9 Saat 24 dk. önce soruldu

göz nuru dökmek deyiminin anlamı

berkay sordu

3057 Gün 3 Saat 42 dk. önce soruldu

voleybol federasyonu hangi tarihte kurulmuştur?

ali sordu

3059 Gün 11 Saat 23 dk. önce soruldu

ultra liquid zeolite kansere iyi gelir mi?

canan sordu

3059 Gün 17 Saat 53 dk. önce soruldu

Burun Bandı üzerine mesh yapılabilir mi?

Şükrü Kum sordu

3064 Gün 3 Saat 35 dk. önce soruldu

gojidiet çayı nedir? gojidiet kullanan var mı?

Meltem Akar sordu

3071 Gün 10 Saat 48 dk. önce soruldu

bir sayı bir sayının yüzde kaçıdır? nasıl hesaplanır?

Ali Kurtulmuş sordu

3076 Gün 7 Saat 29 dk. önce soruldu

ahi evran ne zaman doğmuş ve ne zaman ölmüştür?

hakan sordu

3080 Gün 8 Saat 5 dk. önce soruldu

iki ayağı bir pabuca girmek deyiminin anlamı nedir?

arda sordu

3082 Gün 5 Saat 27 dk. önce soruldu

İnsan ve hayvanlar doğal unsur mudur?

Kerem sordu