Adak nedir, dindeki yeri nedir?
Adak nedir, dindeki yeri nedir?
Ziyaretçi
Tc Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı [Dini Sorular]
Adak nedir, dindeki yeri nedir? Arapça da nezir Adak kurbanı ne demektir? Etinin hükmü nedir? Kurban adayan Adakla ilgili şartlar nelerdir? Yapılan bir.
Adak Nedir Dindeki Yeri Nedir?
Bazı alimler, hiçbir dünyevî menfaat ummadan sırf Allah ın rızasını kazanmak, ona şükretmek için adak adamasında bir sakınca bulunmadığı.
Adak Allah'la Pazarlık Mı?
Peki, adak adamanın dinimizdeki yeri nedir, Peygamberimiz sas adakta Arapça karşılığı nezir olan adak kelimesi, dinen mükellef olmadığı.
Adak Nedir Dindeki Yeri Nedir?
Adak fıkıh dilinde; bir kimsenin dinen yükümlü olmadığı ibadet cinsinden bir şeyi kendisi için vacip kılmasıdır. Arapça da nezih nezr olarak ifade edilen adak.
Dini Bilgiler; Adak Adağın Hükmü Adağın Şartları
Adak, kişinin dinen yükümlü olmadığı halde, farz veya vacip türünden bir eğer şu işi yaparsam adağım olsun demiş ve neyi adadığını ismen belirtmemiş ise,.
Adak Adamanın İslam'da Hükmü Nedir? Hz. Peygamber Sav Adak
Onlara göre, eğer mendup/sünnet olsaydı, Hz. Peygamber a.s.m adak adardı. Halbuki böyle bir şey yapmadığı bilinmektedir. Hatta bir hadis-i.
İçkinin Dindeki Yeri Nedir?
İçki kötülüklerin anasıdır. Bunda şüphe yok. Adı, maddesi ve malzemesi ne olursa olsun, aklı gideren ve sarhoşluk veren her türlü içki dînimizde haramdır.
Adak Yok Mu?
Adak adamak, Allah ile pazarlık yapmak anlamına gelir deniyor. Dinimizde Dinde adak vardır. O da, adak sebebiyle cimriler mallarını hayra sarf ederler.
Adak Nedir Dindeki Yeri Nedir ?
Adak adayıp yerine geritmemek günahmıdır ? Mukabele Okumanın Dinimizdeki Yeri Nedir Dr. Yüksel Çayıroğlu - Duration: 3:05. by Irmak.
Cevap Gönder:
Misafir Kullanıcı tarafından yazılan
Arapça’da nezir (nezr) diye ifade edilen adak fıkıh dilinde, "bir kimsenin dinen yükümlü olmadığı ibadet cinsinden bir şeyi kendisi için vacip kılması"nı ifade eder. Diğer bir ifadeyle "kişinin farz veya vacip cinsinden bir ibadeti yapacağına dair Allah Teala’ya söz vererek o ibadeti kendisine borç kılması"dır (Mevsıli, el-İhtiyar, IV, 76).
Kur’an’da değişik yerlerde verilen sözde durulması, ahde ve akitlere bağlı kalınması (Maide, 5/1; İsra, 17/34), Allah’a verilen sözün tutulması (Nahl, 16/91) emredilir ve yapılan adakların yerine getirilmesi istenir. Ayrıca kişinin yaptığı adağa uygun davranması iyi kulların vasıfları arasında sayılır (İnsan, 76/7). Hadislerde de Hz. Peygamber (s.a.s.), Allah’a itaat kabilinden adakların yerine getirilmesini emretmiş, Allah’a isyan veya masiyet kabilinden olan konularda adakta bulunulmamasını, şayet yapılmışsa buna uyulmamasını istemiştir (Buhari, Eyman, 28, 31; Müslim, Nezir, 8; Ebu Davud, Eyman, 12). Dolayısı ile adağın yerine getirilmesi kitap, sünnet, icma ve akıl deliliyle sabittir (Kasani, Bedaiü’s-Sanai, V, 90).
Bazı alimler, hiçbir dünyevi menfaat ummadan sırf Allah’ın rızasını kazanmak, ona şükretmek için adak adamasında bir sakınca bulunmadığı görüşündedirler. Kişinin Allah’ın takdirinin değişmesine vesile olması dileğiyle, dünyevi amaçlarla belli şartlara bağlı olarak adakta bulunması ise doğru karşılanmamıştır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.)’in "Adak, (Allah’ın takdir buyurmuş olduğu) hiç bir kazayı geri çevirmez. Sadece cimrinin malını eksiltmiş olur."; "Adak bir şeyi ne ileri alır ne de geri bırakır…" (Buhari, Eyman, 26; Müslim, Nezir, 2) hadisleriyle şarta bağlı adakta bulunmayı hoş karşılamadığı anlaşılmaktadır.
İmam Şafii ve Ahmed b. Hanbel başta olmak üzere bazı fakihler yukarıdaki hadislere dayanarak nasıl olursa olsun adak adamanın mekruh olduğu görüşündedirler (Nevevi, el-Mecmu, VIII, 450; İbn Kudame, Muğni, Beyrut 1405, XI, 332).
Bununla birlikte, Allah’a isyan ve masiyeti içermediği sürece, hangi grupta yer alırsa alsın, adakta bulunulduğunda yerine getirilmesi dinen vacip görülmüştür (Kasani, Bedaiü’s-sanai, V, 83).bu yoruma cevap yazıyorsunuz...
Bu Soruya Gelen Cevaplar:
Misafir KullanıcıArapça’da nezir (nezr) diye ifade edilen adak fıkıh dilinde, "bir kimsenin dinen yükümlü olmadığı ibadet cinsinden bir şeyi kendisi için vacip kılması"nı ifade eder. Diğer bir ifadeyle "kişinin farz veya vacip cinsinden bir ibadeti yapacağına dair Allah Teala’ya söz vererek o ibadeti kendisine borç kılması"dır (Mevsıli, el-İhtiyar, IV, 76).
Kur’an’da değişik yerlerde verilen sözde durulması, ahde ve akitlere bağlı kalınması (Maide, 5/1; İsra, 17/34), Allah’a verilen sözün tutulması (Nahl, 16/91) emredilir ve yapılan adakların yerine getirilmesi istenir. Ayrıca kişinin yaptığı adağa uygun davranması iyi kulların vasıfları arasında sayılır (İnsan, 76/7). Hadislerde de Hz. Peygamber (s.a.s.), Allah’a itaat kabilinden adakların yerine getirilmesini emretmiş, Allah’a isyan veya masiyet kabilinden olan konularda adakta bulunulmamasını, şayet yapılmışsa buna uyulmamasını istemiştir (Buhari, Eyman, 28, 31; Müslim, Nezir, 8; Ebu Davud, Eyman, 12). Dolayısı ile adağın yerine getirilmesi kitap, sünnet, icma ve akıl deliliyle sabittir (Kasani, Bedaiü’s-Sanai, V, 90).
Bazı alimler, hiçbir dünyevi menfaat ummadan sırf Allah’ın rızasını kazanmak, ona şükretmek için adak adamasında bir sakınca bulunmadığı görüşündedirler. Kişinin Allah’ın takdirinin değişmesine vesile olması dileğiyle, dünyevi amaçlarla belli şartlara bağlı olarak adakta bulunması ise doğru karşılanmamıştır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.)’in "Adak, (Allah’ın takdir buyurmuş olduğu) hiç bir kazayı geri çevirmez. Sadece cimrinin malını eksiltmiş olur."; "Adak bir şeyi ne ileri alır ne de geri bırakır…" (Buhari, Eyman, 26; Müslim, Nezir, 2) hadisleriyle şarta bağlı adakta bulunmayı hoş karşılamadığı anlaşılmaktadır.
İmam Şafii ve Ahmed b. Hanbel başta olmak üzere bazı fakihler yukarıdaki hadislere dayanarak nasıl olursa olsun adak adamanın mekruh olduğu görüşündedirler (Nevevi, el-Mecmu, VIII, 450; İbn Kudame, Muğni, Beyrut 1405, XI, 332).
Bununla birlikte, Allah’a isyan ve masiyeti içermediği sürece, hangi grupta yer alırsa alsın, adakta bulunulduğunda yerine getirilmesi dinen vacip görülmüştür (Kasani, Bedaiü’s-sanai, V, 83).14 Şubat 2015 - 08:05:07
Son Sorular:
2905 Gün 17 Saat 43 dk. önce soruldu
Ceylan Ahıgül sordu
3475 Gün 7 Saat 55 dk. önce soruldu
ece çakır sordu
3505 Gün 22 Saat 36 dk. önce soruldu
Erhan Yiğit sordu
3515 Gün 20 Saat 18 dk. önce soruldu
cansu sordu
3519 Gün 15 Saat 37 dk. önce soruldu
mustafa 224 sordu
3527 Gün 14 Saat 42 dk. önce soruldu
emre sordu
3530 Gün 16 Saat 28 dk. önce soruldu
berkay sordu
3534 Gün 10 Saat 46 dk. önce soruldu
ali sordu
3536 Gün 18 Saat 27 dk. önce soruldu
canan sordu
3537 Gün 0 Saat 57 dk. önce soruldu
Şükrü Kum sordu
3541 Gün 10 Saat 39 dk. önce soruldu
Meltem Akar sordu
3548 Gün 17 Saat 52 dk. önce soruldu
Ali Kurtulmuş sordu
3553 Gün 14 Saat 33 dk. önce soruldu
hakan sordu
3557 Gün 15 Saat 9 dk. önce soruldu
arda sordu
3559 Gün 12 Saat 31 dk. önce soruldu
Kerem sordu