Kurbanın dini dayanağı nedir?
Kurbanın dini dayanağı nedir?
Ziyaretçi
Kurbanın Dinî Dayanağı Nedir?
Genel anlamda kurbanın bir ibadet olduğuna dair Kur an-ı Kerim de birçok ayet Hz.İbrahim in oğlu Hz.İsmail in yerine, Allah tarafından bir kurbanın verildiği.
Kurban Özel Dosyası
Kurban ne demektir?Kurbanın dini dayanağı nedir?Kurban kesmenin dini hükmü nedir?Kurban ne için kesilir?Kimler kurban kesmelidir?Ailede.
Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Sorular
Kurbanın dini dayanağı nedir? Kurbanın meşru oluşu Kur an-ı Kerim, Sünnet, İslam alimleri ve İslam ümmetinin görüş birliği icma ile sabit bir ibadettir.
Kurbanın Dini Dayanağı Nedir?
Mumsema Kurbanın dinî dayanağı nedir? Kurbanın meşru oluşu Kur an-ı Kerim, Sünnet, İslam alimleri ve İslam ümmetinin görüş birliği icma.
Kurbanın Dini Dayanağı Nedir?
Kurbanın Dini Dayanağı Nedir?Soru: Hocam Kurban Kesmenin Dinimizdeki Yeri Nedir Bu Konuda Ayet Var mıdır?Soru: Hocam Kurban.
Kurbanın Dini Dayanağı Nedir? »
Kurban kesmek, ilk insanla beraber başlamıştır. Hz.Adem in çocukları Allah için kurban kesmişlerdi, ama birisinin niyeti halis olmadığı için onun.
Kurban Rehberi
3 Kurbanın dinî dayanağı nedir? Kurbanın meşru oluşu Kur an-ı Kerim, Sünnet, İslam alimleri ve İslam ümmetinin görüş birliği icma ile sabit bir ibadettir.
Kurbanın Dini Dayanağı Nedir
kurbanın dinimizde önemi- kurban kesmek - kurbanın kuranda yeri soru:Kurbanın Dini Dayanağı Nedir? cevap Kurbanın meşru kılınmış bir.
Kurbanın Dinî Dayanağı Nedir?
Akıllı, hür, mukim ve dini ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilahî rızayı kazanmak Kurban kesilirken besmele çekilmesinin hükmü nedir?
Cevap Gönder:
Bu Soruya Gelen Cevaplar:
Misafir KullanıcıKurbanın meşru oluşu Kur’an-ı Kerim, Sünnet, İslam alimleri ve İslam ümmetinin görüş birliği (icma) ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de deliller mevcuttur. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir (Saffat, 37/107).
Kurban’ın meşruiyetine işaret eden başka ayetler de vardır: "Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin." (Hacc, 22/28) "Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık." (Hacc, 22/34) "Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.", "Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir." (Hacc, 22/36-37)
Bu ayetlerde zikredilen hayvan kesiminin, et ihtiyacı temini için kesilen hayvanlar olmadığı, bunların ibadet amaçlı birer uygulama oldukları gayet açıktır. Et ve kanların Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlas ve takva olduğunun bizzat ayetin metninde yer alması bunu açıkça ortaya koymaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurbanı bir ibadet olarak kabul etmiş ve bizzat kendisi de kurban kesmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in, meşru kılınmasından itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizi, Edahi 11; bkz. Buhari, Hac, 117, 119; Müslim, Edahi 17).
Sahih hadis kaynaklarında yer alan rivayetlerde, Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban bayramında, Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dahil olmak üzere her şeyinin kişinin hayır hanesine yazılacağını ifade edip; bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye etmiştir (Tirmizi, Edahi 1; İbn Mace, Edahi 3).
Hicretin ikinci yılından itibaren bugüne kadar bütün Müslümanların kurban kesmeleri, bu konuda bir icma-ı ümmet olduğunu göstermektedir (İbn Kudame, Muğni, Beyrut, XI, 95).14 Şubat 2015 - 08:02:24
Son Sorular:
2794 Gün 8 Saat 27 dk. önce soruldu
Ceylan Ahıgül sordu
3363 Gün 22 Saat 38 dk. önce soruldu
ece çakır sordu
3394 Gün 13 Saat 20 dk. önce soruldu
Erhan Yiğit sordu
3404 Gün 11 Saat 1 dk. önce soruldu
cansu sordu
3408 Gün 6 Saat 20 dk. önce soruldu
mustafa 224 sordu
3416 Gün 5 Saat 26 dk. önce soruldu
emre sordu
3419 Gün 7 Saat 12 dk. önce soruldu
berkay sordu
3423 Gün 1 Saat 30 dk. önce soruldu
ali sordu
3425 Gün 9 Saat 11 dk. önce soruldu
canan sordu
3425 Gün 15 Saat 41 dk. önce soruldu
Şükrü Kum sordu
3430 Gün 1 Saat 23 dk. önce soruldu
Meltem Akar sordu
3437 Gün 8 Saat 36 dk. önce soruldu
Ali Kurtulmuş sordu
3442 Gün 5 Saat 17 dk. önce soruldu
hakan sordu
3446 Gün 5 Saat 53 dk. önce soruldu
arda sordu
3448 Gün 3 Saat 14 dk. önce soruldu
Kerem sordu