Çarşamba04.06.2025

Face

  1. Yüzüne bakmak; yönelmek; karşılamak, karşı karşıya gelmek, yüz yüze gelmek, karşısında olmak; cesaretle karşılamak;iskambil kâğıt açmak; kaplamak, astarlamak;taşın yüzünü yontup düzeltmek, düzgünleştirmek; bakmak, dönmek; nâzır olmak, nezareti olmak face about aksi istikamete dönmek face down sukut ile veya küstahlıkla hasmını susturmak, karşısındakini sindirmek; yüzü koyun, yüzü alta gelerek face the music ABD, argo cezalandırılma ihtimali karşısında yılmamak face out sonuna kadar dayanmak face up to cesaretle karşılamak,farkına varmak
  2. Yüz, çehre, surat, sima
  3. Küstahlık, cüret
  4. (ticari evrakta yazılı olan) asıl değer
  5. On taraf
  6. (sikke) resimli yüzey
  7. Yazı
  8. Görünüş, üst, düzey, satıh
  9. Düzey, yüz
  10. Üzerinde çalışılan tünel duvarı veya sonu
  11. Bakmak, göğüs germek, karşı olmak, yönelmek, dönmek, yüzünü dönmek, yüz yüze gelmek, kaplamak, karşı karşıya gelmek, karşı koymak, karşı çıkmak, göze almak, katlanmak, yüzleşmek, astarlamak, kaplama yapmak

Admin

Önceki Bilgi:Britten
Sonraki Bilgi:To Go Under

Ek Bilgi Gönder: